“BİR ŞEY EKSİK” ÇIKMAZI
Birçok şeyin yolunda gittiği zamanlarda bile mutlu olmak yerine o içimizi saran anlamsız mutsuzluk hissi vardır ya hani. İçimizi kemiren tatminsizlik duygusu, bir garip his işte beynimizden gözlerimize oradan da kalbimize çöken görememezlik hali…
Saatler hatta günler süren “Bir şey eksik” dürtüsü…
Ne yapsan gitmez senden. Kendine bile düşman kesilir insan. ”Yapamıyorum, ben tam anlamıyla mutlu olamıyorum.” der durur… İşin kötüsü aradığının ne olduğunu kalpten bilmediği sürece de hiç bulamaz…
Neyi arıyoruz? Mutluluğu mu?
Her fırsatta kendimiz ve sevdiklerimiz için sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam dilerken bunların ne anlama geldiğini düşündük mü hiç? Sahip olduklarımız bu resme uymuyor mu?
Önce kendimize dürüst olalım. Biz aslında sahip olamadıklarımızın peşinden giderken, bizimle orda, o an da olanları yok sayıyoruz… Tamamlanamamışlık düşüncesi ile mutsuzluğumuzu besleniyoruz… Tamamlanmayı dışarıda arıyoruz…
Mutluluk içimizde demişler bilirsiniz bu sözü. İçimizde olan bir duygunun dışarıdan gelmesini beklemek… İşte bütün sorun bu olsa gerek.
Mutluluk ve mutsuzluk birlikte yaşayan iki duygu… Biz eğer; mutsuzluğu besliyor, büyütüyor ve mutluluğu gözle görülmeyecek, kalple hissedilmeyecek kadar küçültüyorsak hep eksik kalırız..
Düşünme şeklimiz ise bizim hangi duyguyu büyüteceğimiz konusunda kilit nokta.. Beynimizin doğal bir eylemi olan düşünme özelliğini kontrol edebilirse insan, o zaman bir şey eksik diye değil bunlar da var diye bakabilir.
Kendi yaşamınızın resmini yaparken kullanacağınız renk düşüncenizde gizli… Renginizi; içinizdeki mutluluktan ya da mutsuzluktan seçmek sizin elinizde…
Mehtap TAŞKIRAN ERCAN
ATC Profesyonel Koç & Uzman Eğitmen